İçeriğe geç

İyelik zamiri nedir kısa ?

İyelik Zamiri Nedir Kısa? Gücün Sahipliği Üzerine Siyaset Bilimsel Bir Yorum

Bir siyaset bilimci olarak, dillerin yalnızca iletişim aracı değil, aynı zamanda iktidarın görünmeyen yüzü olduğunu söylemek gerekir. Dil, bir toplumun kimlerin konuşabileceğini, kimlerin susmak zorunda kalacağını belirler. İyelik zamiri bu bağlamda masum bir dilbilgisel yapı değil, “sahiplik” ve “aidiyet” kavramlarının dildeki yansımasıdır. “Benim”, “senin”, “onun” gibi ifadeler yalnızca gramer değil; gücün, mülkiyetin ve kimliğin sınırlarını çizen politik göstergelerdir.

Peki, iyelik zamiri nedir? Kısa tanımıyla, bir varlığın kime ait olduğunu gösteren zamir türüdür. Ancak biz bu yazıda bu kısa tanımın ötesine geçerek, sahipliğin dilde nasıl siyasallaştığını, toplumsal cinsiyetin ve ideolojinin bu “sahiplik dilini” nasıl yeniden ürettiğini inceleyeceğiz.

Dilde Sahiplik, Siyasette İktidar

Bir toplumda “benim” kelimesi sadece mülkiyeti değil, iktidarı temsil eder. “Benim devletim”, “benim partim”, “benim liderim” gibi ifadeler, bireyin güç yapılarıyla kurduğu psikolojik bağı yansıtır. Bu zamir, bireyi sisteme bağlayan görünmez bir zincir gibidir.

Siyaset bilimi açısından iyelik zamiri, aidiyetin dilsel kılıfıdır. Vatandaş “benim ülkem” derken, kendisini ulusun bir parçası olarak tanımlar; ama aynı anda devleti meşrulaştırır. Bu nedenle iyelik zamirleri, ideolojik rızanın üretiminde kritik bir rol oynar.

Burada şu soruyu sormak gerekir: Gerçekten sahip olduğumuz şeyleri mi “benim” diyoruz, yoksa bize ait olduğunu sandığımız şeylere mi?

İdeoloji ve “Bizim” Söylemi

İyelik zamirinin kolektif biçimi, yani “bizim”, siyasal ideolojilerin kalbinde yer alır. “Bizim değerlerimiz”, “bizim vatanımız”, “bizim geleneklerimiz” gibi söylemler, bireyleri ortak bir kimliğe davet ederken, aynı anda bir dış düşman ya da “öteki” yaratır.

İdeoloji, dilin bu sahiplik biçimini kullanarak kimliği pekiştirir. “Bizim” kelimesi birleştirici gibi görünse de, çoğu zaman dışlayıcı bir sınır çizgisidir. Çünkü “bizim” varsa, mutlaka “onların” da vardır.

İyelik zamiri burada, toplumsal birlik ve kutuplaşmanın aynı anda üretildiği bir araç haline gelir. Devletin resmi dili “biz” derken, muhalifler “ben” diyebilir; kadınlar “bizim sesimiz duyulsun” derken, erkek egemen yapı “biz karar veririz” diyebilir.

Erkek ve Kadın Perspektiflerinden Sahiplik Dili

Siyaset bilimi, toplumsal cinsiyetin dil üzerindeki etkisini göz ardı edemez. Erkek bakış açısı genellikle iyelik zamirini stratejik bir sahiplik göstergesi olarak kullanır. “Benim görüşüm”, “benim ekibim”, “benim politikam” gibi ifadeler, kontrol ve otoriteyi vurgular. Bu, gücün merkezileşmesini temsil eder.

Kadınların siyasal katılım dilinde ise “bizim” ve “senin” zamirleri daha belirgindir. Kadınlar, topluluk merkezli, katılımcı ve empatik bir sahiplik dili kurar. “Bizim hakkımız”, “bizim emeğimiz”, “senin söz hakkın” gibi ifadeler, paylaşımcı bir siyasal bilinci yansıtır.

Şu soruyu sormak gerekmez mi? Dildeki “benim” fazlalığı, siyasetteki otoriterliğin dilsel izdüşümü olabilir mi?

Kurumlar, Vatandaşlık ve Mülkiyetin Söylemi

Modern devlet yapısında iyelik zamirleri yalnızca bireylerin değil, kurumların da dilinde yer alır.

– “Bizim anayasamız” der devlet, meşruiyet ister.

– “Benim oyum” der vatandaş, temsil talep eder.

– “Onların sistemi” der muhalif, dışlanmayı dile getirir.

Bu sahiplik dili, vatandaşlık bilincini inşa ederken aynı anda hiyerarşiyi pekiştirir. Çünkü sahip olan ile sahip olunan arasındaki fark, iktidarın doğrudan göstergesidir. “Benim ülkem” derken bile, o ülkenin karar mekanizmalarına erişimimiz sınırlıdır. Sahiplik, dilde var ama pratikte çoğu zaman yoktur.

İyelik Zamirleri ve Demokratik Katılım

Gerçek demokrasi, sahiplik zamirlerinin yeniden tanımlanmasıyla mümkündür. “Benim”den “bizim”e, “bizim”den “herkesin”e geçiş, dilde olduğu kadar siyasal kültürde de bir devrimdir.

Bir kadın siyasetçinin “bizim hikâyemiz” demesiyle, bir erkek liderin “benim başarılarım” demesi arasında dünyalar kadar fark vardır. İlki, ortak katılım çağrısıdır; ikincisi, güç merkezli bir sahiplik iddiası.

Belki de şu soruyu yeniden sormalıyız: Gerçek sahiplik, mülkiyetle mi ilgilidir, yoksa katılım hakkıyla mı?

Sonuç: “Benim”den “Bizim”e – Dilde ve Siyasette Sahipliği Yeniden Düşünmek

Kısaca, iyelik zamiri bir varlığın kime ait olduğunu gösteren kelimedir. Ancak siyaset bilimi açısından bu kelime, sahipliğin, aidiyetin ve meşruiyetin dilsel aynasıdır. Her “benim” ifadesi bir iktidar ilişkisini, her “bizim” bir ideolojik çerçeveyi, her “onların” bir dışlamayı temsil eder.

Dilin sahiplik biçimleri, siyasal düzenin aynasıdır. Belki de demokrasi, “benim” yerine “bizim”, “bizim” yerine “herkesin” diyebilmektir. Çünkü güç, dilde başlar — ve değişim, bir zamirle mümkün olur.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
prop money