Eski Türkçede üzgün ne demek?
üzgün – üzgün, öfkeli.
Osmanlıca mülâhaza ne demek?
“Consideration” kelimesi Arapça kökenli bir kelimedir. “Lehez” kelimesinden türemiştir ve “düşünmek, değerlendirmek, kafa yormak ve değerlendirmek” anlamına gelir.
Hazain ne demek Osmanlıca?
(ﺧﺰﺍﺋﻦ) i. (Ar. ḫazіne, ḫazā’in çoğulu) hazineler: Tekrar çok gördüm / Tekrar bazı hazineler buldum (Ziyâ Paşa).
Zişt ne demek Osmanlıca?
Osmanlı Türkçesi [1] çirkindir.
Mevad ne demek?
Her şeyin özü ve esası.
Osmanlıda sevgiliye ne denir?
erkek veya kadın sevgili, sevgili, sevilen, sevilen, sevilen.
Münkat ne demek Osmanlıca?
Aralıklı ve bitmek üzere. Aralarında hiçbir bağ yoktur, ayrıdırlar. Herkesten ayrılıp bir kişiyle kalmak.
Mafiha Osmanlıca ne demek?
(ﻣﺎﻓﻴﻬﺎ) i. (ar. mā “şey” ve fī-hā “onun içinde, içinde” ve mā-fі-hā) Dünya ve mâfihâ kelimelerinin okunuşunda geçer ki “dünya ve dünyadaki her şey” demektir: Hâşâ ikbâl-i âlem-gîr-i Şer’î ki, saflarından / Dünya dünyalıklaşır ve mafîhâ serâser hurrem-i tevfîk (Leskofçalı Gālib).
Mütekamil ne demek Osmanlıca?
(ﻣﺘﻜﺎﻣﻞ) sıf. (Ar. tekāmul mutekāmil, “gelişmek, olgunlaşmak” kelimesinden) Gelişen, gelişen ve olgunlaşan, olgunlaşan, gelişen: Böyle gelişmiş bir insan toplumuna millet (Mukbil Özyörük) denir.
Ahzân ne demek?
(ﺍﺣﺰﺍﻥ) i. (Ar. ḥuzn, aḥzān’ın çoğul hali) endişe, kaygı, endişe, endişe: Hazret-i Yusuf (Azmîzâde Hâletî) gibi Yakub’u karanlık yere getiren/gözlerinin aydınlığından ayıran sendin.
Hankah ne demek Osmanlıca?
Hankah kelimesi, Farsça han (خان) “kervansaray, ev, tapınak, sultan” kelimesinden gelir; han (خوان) “masa, eyvan” ve hâne (خانه) “ev, oda” kelimelerinin yanına, mekan belirten -gah ve -geh eklerinin eklenmesiyle türetilmiştir.
Hayme ne demek Osmanlıca?
Hayma kelimesi Arapça “hayme” kökünden gelir ve çadır anlamına gelir.
Zeâmet ne demek Osmanlıca?
Zeamet, Osmanlı toprak sisteminde yüz yılı aşkın bir geçmişe sahip, yıllık geliri 20.000 akçe olan bir kişiydi.
Zirek ne demek Osmanlıca?
(ﺯﻳﺮﻙ) sıfat. (Farsça zіrek) Zeyrek kelimesinin eski metinlerdeki orijinal hali: Dâye eydür Tedbîr ana ol-durur / İldeyelüm (alalım) an zîrek kul-durur (Süle Fakih). Bu zîreklerin tamam olduğunu halk biliyordu / Her makamı belli oldu (Âşık Paşa). Şu anda vali fehm-i zîrek’tir (Ahmadi).
Zâde ne demek Osmanlıca?
Osmanlı Türkçesi [2] Oğul, oğul. [3] İyi insan. [4] Evlilik yoluyla doğan çocuk. [5] Kelimenin sonuna eklenerek de bileşik kelimeler oluşturulabilir.
Eski Türkçede zor ne demek?
Bu kelime Sanskritçe śūra शूर “güçlü, kudretli, cesur” kelimesiyle ilişkilidir.
Mübre ne demek?
Bunun bir örneği mübre kelimesidir. Özellikle aşk ve sevgililerden bahsederken kullanılan kelimelerden biri olan mübre, “unutulması imkansız” anlamına gelir. “Didar” Osmanlı Türkçesinde en çok kullanılan kelimelerden biri olmasına rağmen, sevgilinin ve aşkın yüzü olarak da ifade edilebilir.
Osmanlıca üzmek ne demek?
üzmek; Kesmek, koparmak anlamına gelir. Kelime Eski Türkçe uz- kökünden gelir. Üzmek, canlı bir varlığa fiziksel zarar vermek anlamına gelir. Zamanla, kelime duygusal zararı belirtmek için kullanılmıştır.
Osmanlıca hüzün ne demek?
حزن – Osmanlıca Sözlük ve Kelime Çözücü