Kalp Kapakçığında Kaçak Olması Ne Demek? Sağlıkta Eşitlik, Empati ve Çözüm Arayışı Sağlık söz konusu olduğunda çoğu zaman konuyu biyolojik düzeyde ele alırız. “Hastalık nedir?”, “Tedavisi nasıl yapılır?” gibi soruların ötesine nadiren geçeriz. Oysa her teşhis, yalnızca bedensel bir durum değil, aynı zamanda sosyal, kültürel ve hatta politik bir meseledir. Özellikle “kalp kapakçığında kaçak” gibi yaygın ama çoğu insan için belirsiz kalan bir durum, yalnızca tıbbî bir sorun değil; sağlık hizmetlerine erişim, toplumsal farkındalık ve eşitlik gibi dinamiklerle de iç içedir. Bugün bu konuyu klasik bir tıp yazısı gibi değil, empatiyle ve çeşitliliğe saygı duyan bir bakış açısıyla ele alalım.…
Yorum BırakSade Yaşam Tüyoları Yazılar
Göstermelik Ne Demek Edebiyat? Göstermelik kavramı, günlük dilde bir şeyin sadece görünüşte var olduğunu, ama gerçekte bir anlam ya da derinlik taşımadığını ifade eder. Ancak edebiyat bağlamında bu sözcük, çok daha geniş bir anlam alanına sahiptir. Edebiyatta “göstermelik” olan, yalnızca bir biçim sorunu değil; aynı zamanda anlam, temsil ve samimiyet tartışmasının merkezinde yer alır. Bu yazı, kavramın tarihsel kökenlerinden günümüz akademik tartışmalarına kadar uzanan bir düşünsel çizgiyi izleyerek, edebiyatın “görünür” ile “gerçek” arasındaki kadim ilişkisini inceler. Tarihsel Arka Plan: Söze Karşı Gerçeklik Klasik Dönemde Gösteri ve Hakikat Antik Yunan düşüncesinde, Platon edebiyatı “gösteri sanatı” olarak nitelendirmiştir. Ona göre şair, gerçeğin…
Yorum BırakBir Sosyoloğun Sofrası: Gurme Olmak İçin Ne Okumalı? Toplumların dönüşümünü, bireylerin davranışları üzerinden okumaya çalışan bir araştırmacı olarak, yemek kültürünün yalnızca damakla değil, zihinle de tadıldığına inanırım. “Gurme olmak için ne okumalı?” sorusu ilk bakışta mesleki bir rehber gibi görünür; ancak sosyolojik açıdan bu, toplumsal statü, kimlik inşası ve kültürel sermaye üzerine düşünmeye davet eden bir sorudur. Çünkü “yemek” sadece karın doyurmaz; sınıf farklarını, toplumsal cinsiyet rollerini ve kültürel değerleri yeniden üretir. Toplumsal Yapı ve Kültürel Sermaye: Gurmelik Bir Statü Alanı Olarak Gurmelik, modern toplumda yalnızca bir tat alma yeteneği değil, aynı zamanda bir kültürel sermaye biçimidir. Pierre Bourdieu’nün deyimiyle,…
Yorum BırakGulet Kaç Metre Olur? – İnsan Psikolojisinin Derinliklerinde Bir Yolculuk Bir psikolog olarak bazen bir tekneye bakar, ama aslında bir zihni gözlemlerim. Guletin sessizce dalgalar arasında süzülüşü, insan ruhunun denge arayışına ne kadar da benzer… “Gulet kaç metre olur?” sorusu, ilk bakışta yalnızca bir teknik ölçü gibi görünür; ancak insan zihni hiçbir şeyi yalnızca sayılarla sınırlamaz. Uzunluğu, genişliği, derinliği — hepsi bir anlam arayışına dönüşür. Guletin Uzunluğu: Bilişsel Perspektiften Bir Değerlendirme Bilişsel psikolojiye göre insan zihni, her şeyi ölçmek, sınıflandırmak, anlamlandırmak ister. Guletin boyu da bu bilişsel düzenleme arzusunun bir yansımasıdır. Genellikle 15 ila 35 metre arasında değişen bu zarif…
Yorum BırakGramaj Nedir, Nasıl Yapılır? Geçmişten Günümüze Ölçümün Evrimi Tarih, insanlığın en büyük icatlarının birçoğunun ardında yatan anlamı ve bu icatların toplumlar üzerindeki etkilerini anlamamıza yardımcı olur. Her şeyin bir ölçü birimiyle şekillendiği bir dünyada, gramaj kavramı da bu ölçülerin ne kadar derin bir etkiye sahip olduğunu gösteren ilginç bir örnek oluşturur. Günümüzde, bir gıda ürününün gramajı, bir ürünün içeriğini belirlemek, ticaretini yapmak ve sağlıklı beslenme hakkında kararlar almak için kritik bir unsur haline gelmiştir. Ancak, gramaj kavramı yalnızca günlük hayatımızın pratik bir sorusu değil, aynı zamanda tarihsel süreçlerle şekillenen, toplumsal düzeni, ekonomi sistemini ve kültürel dönüşümleri yansıtan bir terimdir. Geçmişte,…
Yorum BırakHarbi Kime Denir? Günümüzün En Değerli “Netlik” Hâli Hadi gelin, hepimizin diline dolanan o kelimeyi masaya yatıralım: harbi. Sokakta, kafede, grup sohbetinde biri çıkar “harbi söylüyorum” der ve hepimiz bir tık daha dikkat kesiliriz. Çünkü “harbi,” sözün elini kirletmeyen, dolambaçsız, filtresiz hâlidir. Bu yazıda “Harbi kime denir?” sorusunu; kökeninden bugüne, bugünden yarına uzanan bir çizgide konuşacağız. Samimi olalım; hepimizin içten içe aradığı şey de bu: sözüyle özü bir olan insanlar. “Harbi”nin Kökeni: Savaşın İçinden Doğan Dürüstlük “Harbi” kelimesi, Arapçadaki harb (savaş) kökünden gelir. Osmanlıcada harbî “savaşa ilişkin, askeri, savaşçı” gibi anlam katmanları taşır. Zaman içinde bu “sert ve sahici” çağrışım,…
Yorum BırakDiş Kim Yapar? İnsanlığın Dişle İmtihanı: Tarihten Günümüze Bir Yolculuk Bir Tarihçinin Düşünceleriyle Başlamak Bir tarihçi olarak geçmişin tozlu sayfalarına her baktığımda, bugünün sıradan sorularının bile ne kadar köklü hikâyelere sahip olduğunu fark ederim. “Diş kim yapar?” sorusu, yalnızca modern tıbbın bir parçası gibi görünse de, aslında insanlığın binlerce yıldır süren sağlık, estetik ve hayatta kalma mücadelesinin bir yansımasıdır. Diş, sadece bir kemik parçası değil; beslenmenin, iletişimin, toplumsal statünün ve hatta kimliğin de sembolü olmuştur. Antik Çağlarda Diş Ustaları: Şamanlar ve İlk Diş Hekimleri İnsanlık tarihinin ilk dönemlerinde diş tedavisi, büyü ve inançla iç içe geçmişti. Antik Mısır’da bulunan mumyaların…
Yorum BırakDeri Neden Pahalı? Tarihsel, Ekonomik ve Kültürel Bir Bakış İnsanlık tarihi boyunca deri, sadece bir materyal değil, aynı zamanda güç, statü ve dayanıklılığın sembolü olmuştur. Deriyle ilk tanışmamız, hayatta kalmanın en temel biçimiyle ilgilidir: avcılık, barınma ve korunma. Fakat zamanla bu malzeme, lüksün, modanın ve ustalığın bir göstergesine dönüşmüştür. Günümüzde “deri neden pahalı?” sorusu, yalnızca üretim maliyetiyle değil; tarih, kültür, ekonomi ve etik tartışmalarla iç içe geçmiş bir cevaba sahiptir. Deri Üretiminin Tarihsel Kökleri Deri, tarih boyunca insanlığın doğayla kurduğu en eski ekonomik ilişkilerden biridir. İlk insanlar, avladıkları hayvanların derilerini giysi ve barınak olarak kullandılar. Bu kullanım biçimi sadece işlevsel…
Yorum BırakGüneş Tutulması Tam Gölge mi? Ekonominin Işığıyla Karanlığı Okumak Giriş: Bir ekonomistin gökyüzüne baktığında gördüğü şey Bir ekonomist olarak gökyüzüne baktığımda, sadece yıldızları değil, kaynakların sınırlılığını ve seçimlerin bedelini de görürüm. Tıpkı bir güneş tutulması gibi, ekonomi de ışıkla karanlığın ince dengesine dayanır. “Güneş tutulması tam gölge mi?” sorusu, aslında ekonomik bir sorudur da — çünkü tıpkı piyasalar gibi, burada da ışığın tamamen kapanmadığı gri bir alan vardır. Her kriz, her büyüme dönemi, her yatırım kararı bir tür tutulmadır: bazen ışığı örter, bazen de yeniden doğuşu hazırlar. Gölge ve Piyasa: Görünenin Arkasındaki Denge Ekonomide “gölge” kavramı çoğu zaman görünmeyen piyasa…
Yorum BırakGlukoz Yüksek Olursa Ne Olur? Pedagojik Bir Yaklaşım Eğitimcinin gözünden öğrenme, yalnızca bilgi aktarmak değil, bireyin hayatla kurduğu bağları dönüştürme sanatıdır. Nasıl ki öğrenme süreçlerinde denge ve düzen temel taşlarsa, insan bedeninde de glukoz benzer bir işlev görür. Yüksek glukoz seviyeleri, tıpkı eğitimde ölçüsüz bilgi yüklemesi gibi, hem bireysel hem de toplumsal dengeleri bozabilir. Peki, “Glukoz yüksek olursa ne olur?” sorusunu, öğrenme teorileri ve pedagojik yöntemler ışığında nasıl anlamlandırabiliriz? — Glukoz ve Öğrenme Arasındaki Paralellikler Öğrenme teorileri bize, bilginin işlenmesi ve anlamlandırılmasının tıpkı enerji yönetimi gibi olduğunu öğretir. Glukoz, beynin temel enerji kaynağıdır. Ne kadar dengeli olursa, öğrenme süreçleri o…
Yorum Bırak